NLP İle İstediğiniz Şeyi Elde Etmek

İrlandalı romancı Christy Brown, ancak sol ayağını hareket ettirebilecek şekilde doğuştan felçliydi. Konuşamıyor, yürüyemiyor ve tek başına yemek yiyemiyordu. Ama daha sonra kendi kendine okumayı, resim yapmayı ve daktilo yazmayı öğrendi. Bütün bu dezavantajlarına rağmen, edebiyat dünyasının önemli isimlerinden birisi oldu ve istediğine ulaşmayı başardı. Christy Brown, çabalarıyla elde ettiği özgürlüğünü şöyle tanımlıyor:

"Çevremdeki hiçbir şeyi fark etmeden ve bir saat bile ara vermeden, neredeyse soluk almadan yazdım, içimdeki farklı kişiyi hissettim. Artık mutsuz değildim. Kendimi hayal kırıklığına uğramış ya da susturulmuş hissetmiyordum. Özgürdüm; düşünebiliyor, yaşayabiliyor, yaratabiliyordum... Kendimi rahatlamış, huzur içinde hissediyor, kendim olabiliyordum... Dans etmenin zevkini tadamıyorsam da, yaratmanın coşkusunu biliyordum."

İnsanın mükemmellik arzusu aman vermez bir duygudur. Başka bir insanda mükemmelliği görmek -onu ister kıskanalım, ister hayran olalım, hatta isterse tapalım- eşsiz derecede çekiciliği olan bir şeydir. En iyi başarı örneklerine benzemek için yoğun bir eğilim duyarız. Ne zaman mükemmel bir örnek görsek, orada kendimizden de bir şeyler buluruz; benliğimizin daha üst veya daha derinlerdeki bir kısmı, uğruna çaba harcanacak daha fazla, daha iyi bir şeylerin olduğunu bilir. Sahip olmak, yapmak ya da olmak istediğimiz şey ne olursa olsun, mükemmellik arzusu evrensel görünmektedir. İşin sırrı, Christy Brown gibi bazı insanlar, aleyhlerindeki bütün koşullara rağmen, aradıkları şeyi bulurken, bazılarının da hayallerine bir türlü ulaşamamalarında yatmaktadır.

Uzun zamandan beri, Batı kültüründe başarı, statü ve gücün getirdiği, maddi olarak sahip olunan şeyler ile eşdeğer tutuluyordu. Ancak televizyon kanalları ve gazeteler, her türlü rahatı sağlayacak bir yaşam tarzına ve lükse sahip oldukları halde kendilerini başarısız hisseden sporcular, politikacılar ve komedyenlerin öyküleriyle doludur. Bu insanların çoğu, kendilerini "başarı" dedikleri şeyin çekiciliğine kaptırarak yaşamlarını kısıtlamıştır. Çoğumuzun, maddi zenginlik, hatta sağlıklı olma anlamında oldukça iyi durumda olduğunu söyleyebileceğimiz halde toplumun alışılmış ölçütlerine göre başarılı sayılmayan bir arkadaşı ya da meslektaşı vardır. Yine de bu insanlar, bizi imrendirecek derecede kendilerinden hoşnutturlar ve gerçek bir mutluluğu yaşamaktadırlar. İstedikleri şeylere sahip olmakta, istedikleri şeyi yapmaktadırlar.
Gerçek basan modelleri olan bu kişiler, becerikli öğrenenlerdir. Kendi düşüncelerini aşıp olaylara bütünsel olarak bakabilecek yetenektedirler. İşe yaramayan bir düşünce tarzını, onları istedikleri sonuçlara götürecek olan işe yarayanları ile değiştirmeye hazırdırlar.

Bu kişiler, ustalığa, yaratıcılığa ve başarıya ulaşmak için, önlerine çıkan zorluklan, başarısızlıkları, tesadüfi ve ilk bakışta olumsuz görünen durum ve olayları kullanırlar. Nitekim elinizdeki kitabın içeriği de budur: İstediğiniz şeyleri nasıl yapabilirsiniz, elde etmek istediğiniz şeylere nasıl ulaşabilirsiniz ve olmak istediğiniz kişi haline nasıl gelebilirsiniz? 1950'li ve 1960'lı yıllarda "olumlu düşünme" ve kendini geliştirme üzerine bir dizi kitap yayınlandı. Bu kitapları okuyanlar da, çoğunlukla, yeni iddialar, yeni sistemler ya da yeni felsefeler ortaya çıktıkça daha fazla kitap almaya yönelen olumlu düşünceli insanlardı. Onların içgüdüsel, iyimser tutumları, her yeni kitap ya da kavramla, kendilerine yeterli olmalarını sağlayacak bir şekilde birleşiyordu. Okurlar içindeki daha küçük bir kategori ise, daha uzun vadeli olan ama insanı ayartan bu ilaçlara daha az coşkuyla yaklaşmaktaydı. Çünkü böylesi durumlarda, düşüncede ilk anlarda görülen ilerlemeler kısa sürede sekteye uğruyordu. Sonuçta, çok geçmeden, onların yerini daha rahat, bildik, olumsuz tutum ve inançlar alıyor; "tipik" olarak nitelendirilebilecek garip başarısızlık kavramlarıyla, "rasdantı" diye nitelendirilebilecek garip başarı kavramları geliştiriliyordu. O dönemde, kaynağını Kutsal Kitaptan alan olumlu düşünceye daha yakından bakan incelemeler de ortaya çıkmıştı. Ancak bunlar da, öze ilişkin olmaktan ziyade retorik nitelikteydi; araştırmaların içeriği, bilimsel olmaktan çok anekdotlara dayanıyordu.

O zamandan beri çok şey değişmiştir kuşkusuz. Bilgisayar, iletişim ve kozmoloji alanındaki şaşırtıcı gelişmelerle beraber, yaygın bir şekilde anlaşılmamış olsa da önemli gelişmeler olmuştur. Fizyoloji alanında Nobel ödülü sahibi olan Roger Sperry'nin 1960 yılında yayınladığı çalışması, insan beyninin nasıl çalıştığına ilişkin kayda değer yeni bakış açıları getirdi. Bazı yeni düşünceler üstün tutulmaya başlandı. Örneğin, beynin iki yanının (özellikle beynin üst kısmının, yani korteksin) iki zihin gibi ayrı ayrı çalıştığının keşfedilmesi, insan davranışı ve düşüncesinin değerlendirilmesine dair bakış açısını değiştirdi. Aynı şekilde, ömür boyu edinilen ayrıntılı deneyimlerin beynin "hard disc"inde depolandığını ve bu depoya ulaşılabileceğini ortaya koyan kanıtlar, sezgileri, belleği ve bütün düşünme sürecini kavrayışımızı da değiştirdi. Sonunda, tek bir insan beynindeki potansiyel sinir bağı sayısının evrende bulunan toplam atom sayısından daha büyük olduğunun keşfedilmesi, hepimizi bu "gri küde" ile daha fazla şey yapıp yapamayacağımızı sormaya yöneltti. Kısacası, insan beyni, istediğimizi elde etmek için muazzam ve sınırsız bir potansiyel sağlamasına benzer şekilde, kendimizi, başkalarını ve çevremizi bir Tanrı gibi anlama gücü sağlıyordu sanki.

Nöro-Linguistik Programlama bilimi ya da herkesin bildiği şekliyle NLP, bütün bu gelişmeleri birleştirdi ve bize, ilk defa olarak, insan davranışı ve iletişiminin mükemmelliği üzerinde çalışmamızı sağlayacak bir yapı sundu. Başka bir deyişle, şu anda, oldukça öznel ancak evrensel düzeyde ilginç bir konu olan istediğimizi elde etme konusu hakkında bilimsel bir yaklaşıma sahibiz. Bunu söylerken, NLP'nin, pozitif bilimlerle uzaktan bile olsa karşılaştırılmaması gerektiğini belirtmekte yarar vardır. Çünkü insan, hiçbir zaman ideal bir laboratuar nesnesi olmamıştır. Onun davranış kalıpları ve düşünme süreçleri bilimsel yöntemin yerleşik kurallarıyla değerlendirilemez. İnsan beyninin evrendeki tüm varlıklar arasında özel bir yeri vardır. Bununla birlikte NLP, davranışları oluşturan duygular, tutumlar, inançlar ve düşünme sürecinin tanımlanması ve iletilmesi için bir zemin sunar. NLP, dilin düşünme ve kişiler arası iletişimde oynadığı rol üzerine yapısal bir yaklaşım getirir. Üstelik, insan mükemmelliğinin kopya edilmesi veya modellenmesi için çerçeve sunan tek sistemdir.

Beceriler, yetenekler, hatta düşünme stratejileri, bir kişiden diğerine aktarılabilir. NLP'yi psikolojinin diğer bütün dallarından, insan davranışını konu alan diğer terapi biçimlerinden ayıran en önemli şey, çok kısa bir sürede gözle görülür sonuçlar vermesidir. NLP teknikleri ve ilkelerinin çoğu, herhangi bir terapiste, danışmana ya da guruya başvurmaksızın uygulanabilir. Büyük oranda KIKVdır.
 
Bu kitaptaki amacım, yeni başlayanlar için bir NLP rehberi oluşturmaktan ziyade, onların istediklerini elde etmesi için bir rehber sunmaktır. NLP bunu, hepimizin ulaşabileceği ve alışılmış hedeflere götürecek olan, kanıtlanmış teknikler ortaya koyarak gerçekleştirir. Bu konu artık küçümsenemez ya da görmezlikten gelinemez; göz boyayıcı sözler ve laf ustalığı değildir. Yaşamlarının her alanlarında şüpheci ve pragmatik olan insanlar, onun yararlarını görmeye başladıkça ve bunu gösteren kanıtlar çoğaldıkça, NLP'nin de artık kendi gerçek-liğiyle değerlendirilmesi gerekmektedir.

BAŞARI FAKTÖRLERİ

İnsan olarak hepimizin içinde bir hedefe ulaşma güdüsü vardır. Bu hedef, toplumu değiştirecek ya da tarihsel etkiler yaratacak nitelikte olmayabilir; aile yaşamınızla, bahçenizle ya da tek bir hobinizle veya ilginizle sınırlı olabilir. Yine de hepimizin, her zaman dile getirmesek, hatta farkında olmasak bile, bizi yönlendiren amaçlarımız vardır. Bundan başka, başarılı insanları gördüğümüz her yerde, aynı faktörlerin tekrar tekrar kendilerini gösterdiklerine tanık oluruz. Bu faktörler bize ısmarlama formüller sunmaz, çünkü insanlar farklı kişilik, yetenek ve kaynaklara sahiptir. Ancak başarı faktörleri, bize temel unsurlar konusunda birtakım ipuçları sağlar.

Örneğin, içimizde daima, amacımızın ya da vizyonumuzun açıklığıyla ilintili görünen bir dürtü, coşku ya da tutku -ona istediğiniz adı verebilirsiniz- buluruz. Bir düş ya da hedef insanı coşkulandırır. Güçlü inançlarımız olur ve bunların mutlaka dinsel olması da gerekmez. Kendimize, yapabileceklerimize ve ilişkide olduğumuz insanlara dair inançlardır bunlar. Yine, bu inançlarla bağlantılı olarak, güçlü bir değerler -nasıl değerler olursa olsun- sistemine sahip oluruz. (Temel değerler, yüzyıllardır şaşırtıcı biçimde kültürden kültüre, dinden dine aktarılarak evrensellik kazanmıştır.)

 Başarılı insanların, nerede olmak istediklerini bildikleri kadar, genellikle bir plan ya da strateji izlemiş olduklarını da fark ederiz. Başarılı insanların hem düşüncelerini hem de iç ve dış kaynaklarını kullanma biçimlerini iyi organize ettiklerini görürüz. Bu kural, başarılı sporcular, işadamları, ana babalar, sanatçılar, müzisyenler ve yaratıcı bir uğraşa sahip tüm insanlar için de geçerlidir. Bu insanlar aynı zamanda belirli bir enerjiye; yalnızca fiziksel bir güce ve zindeliğe değil, aynı zamanda sıradan insanları pes ettiren olumsuzluklar karşısında, yollarına devam etmelerini sağlayan içsel bir enerjiye sahip görünürler.

Tıpkı vizyon, inançlar ve değerlerde olduğu gibi, çok az insan bu özel enerjinin genetik, eğitim veya kültürel altyapılarından kaynaklandığını söyleyebilir. Hepimizin, amaç güden varlıklar olarak, bir düş veya hedefi gerçekleştirmek için gösterdiğimiz çabanın bir parçasıdır bu. Sonuç olarak, bu insanlar kendilerini başarılı kılacak düzeyde ve biçimde iletişim kurma becerisine sahiptirler. Başarılı insanlardaki bu özellikleri tanımlamak için özel bir bilime sahip olmak gerekmez. NLP size, bu ve diğer tüm niteliklerin belirli kişiler tarafından nasıl kullanıldığını anlama becerisi sunar. Sonra da başarılı düşünme stratejileri ve davranışlarının, yıllar sürecek bir deneme-yâ-nılma süreci yaşanmaksızın nasıl kopya edilebileceği ya da model alınacağını gösterir. Başarılı davranışın içeriğinden çok süreci bilindiği zaman, bu mükemmellik artık herkesin ulaşabileceği hale gelir.

BAŞARININ DÖRT BASAMAĞI

İstenilen şeyi elde etmenin dört temel basamağı vardır. Bunlar basit, ancak derin bir anlayışa sahiptir. Bunlar insan başarısının ve NLP'nin temelleridir. İsteklerinizi gerçekleştirmeyi yürekten istiyorsanız, yaşamınızı daha iyi hale getirmeye yarayacak önemli değişiklikler yapmak için, daha fazla desteğe ya da açıklamaya gerek kalmadan, bu basamaklar size
yeterli olacaktır. Bu basamaklar, elinizdeki kitapta anlatılan özel ilke ve tekniklere ihtiyaç duyduğunuzda da, istediğinizi elde etme yolunda gerekli olan tüm teknikleri size sağlayacaktır.

1. Ne istediğinizi bilmek

NLP, sonuçları bilmekten, yani ulaşmayı istediğiniz sonuçlardan söz eder. Başarılı bir insan ne istediğini bilir. Başarılı insanı başkalarından ayıran özellik budur. Eğer özellikle hırslı ya da hedef-merkezli bir insan değilseniz, hedeflerinizi belirli bir tarzda ifade etmek size doğal gelmeyebilir. Yine de herhangi bir noktadan başlayabilirsiniz. Hepimizin birtakım dilekleri ve düşleri vardır; bunlar, son noktada, ailemizi, arkadaşlarımızı veya içinde yer aldığımız daha geniş toplulukları da etkiler. Değiştirmek istediğiniz alışkanlıklar, başkalarında hayranlıkla izleyip sizde de olmasını istediğiniz yetenek ve beceriler olabilir. Bütün bunlar, NLP'nin sonuçlar dediği şeyle ifade edilebilir ve sizin amaçlarına ulaşan bir insan haline gelmenizi sağlar. İşte bu nokta, başlangıç için oldukça iyi bir yerdir. Bir sonraki bölümde, hedeflerinizi açıkça ifade etmeyi sağlayacak bazı basit kurallar öğreneceksiniz. Açık ve net bir şekilde tanımlanan sonuçlar, size onları uygulayabilmeniz için en geniş olanağı sunacaktır.

2. Harekete geçmek

İstediğiniz şeylere ulaşmanızı sağlayacağını düşündüğünüz şeyleri yapın. Bu sözün anlamı çok açık görünmektedir, ancak başarılı insanların temel özelliği, başka insanların sadece sözünü ettiği ya da hayalini kurduğu şeyleri yapmaya başlamalarıdır. Tabii yaptığınız şey her zaman sonuç vermeyebileceği için, kişisel bir risk her zaman söz konusudur. Ancak harekete geçmeden önce bunu asla bilemezsiniz.

3.  Yaptıklarınızın sonuçlarını fark etmeyi öğrenmek

Bu basamak, "duyusal keskinlik" gerektirir. Bunun için, davranışlarınızın sonucunda gerçekleşen şeyleri doğru biçimde gözlemleyebilme yetisine ihtiyacınız vardır. Eylemleriniz sizi, ulaşmak istediğiniz sonuca yaklaştırıyor mu, yaklaştırmıyor mu? Aynı zamanda, doğru yerde olup olmadığınızı gösteren işareüeri, yani olumsuz geribildirimleri tanıma yetisine de ihtiyacınız olacaktır. NLP, büyük ölçüde, nasıl algıladığımız, yorumladığımız ve ilerideki eylemlerimizde bu bilgileri veri olarak nasıl kullanacağımız ile ilgilidir.

4.  Peşinde olduğunuz sonuçları alıncaya dek davranışlarımızı değiştirmeye hazır olmak Duyusal verilerinize dayanarak başka bir şey yapmaya daima hazır olmalısınız. Eğer ilk etapta başaramadıysanız farklı bir şey deneyin! Bazen bu da yaratıcı düşünceye sahip olmanızı gerektirir. Nitekim elinizdeki kitap da yeni yaklaşımlarla farklı davranışları getirecek yeni fikirleri bulmanın yollarını ortaya koymaktadır.

Bu dört basamak o kadar basittir ki, insanların onları önemsemeyip daha karmaşık ve daha zorlu şeyler arama tehlikesi vardır. Başka bir yaygın hata ise aşamalardan birini atlamaktır. Örneğin, kesin olarak ne sonuç getireceğinden emin olmadığınız halde bir şeyi yapmak istemeniz ya da, daha öngörülebilir, risksiz bir davranış biçimini sürdürmeyi tercih etmeniz gerekirken davranışınızı değiştirmek istemeniz gibi.. Ancak iyi tanıdığınız bazı insanlar dahil olmak üzere, yaşamlarında değerli şeyler yapmış insanları izlemeye zaman ayırırsanız, elde edilen her başarının arkasında bu önemli basamakları içeren modelin bulunduğunu görürsünüz. Bu basit aşamalar kimi zaman zahmetlidir, en azından başlangıçta. Ancak değerli bir şey elde etmek için, her zaman ödenmesi gereken bir bedel vardır. Yaptığınız yatırımlar size kazanç olarak çok uzun bir süre sonra dönebileceği gibi, bu süreç içinde, başka çaba gerektiren faaliyeüer ve zevk alacağınız şeylerle de karşılaşabilirsiniz.

Ücretsiz ön görüşme yapmak için bizden randevu almanız yeterli olacaktır.

NLP Eğitimi eğitimleriyle ilgili detaylı bilgi için :

İzmir NLP  Teknikleri eğitimi için 0(232) 422 59 54 yada 0 (535) 667 32 24 numaralı telefondan ulaşabilirsiniz veya İzmir NLP Eğitimini tıklayabilirsiniz.

İzmir Karşıyaka  NLP Teknikleri eğitimi için 0(232) 369 50 81 - 0(532) 100 11 65 numaralı telefondan ulaşabilirsiniz veya İzmir Karşıyaka NLP Eğitimini tıklayabilirsiniz

Antalya NLP Teknikleri eğitimi için 0 242 323 73 15 yada  0 (505) 445 15 31 numaralı telefondan ulaşabilirsiniz veya  Antalya NLP Eğitimini tıklayabilirsiniz.

Denizli  NLP Teknikleri eğitimi 0 (258) 213 0 999 -  0 (532) 100 11 65  numaralı telefondan ulaşabilirsiniz veya Denizli NLP Eğitimini tıklayabilirsiniz.

Muğla  NLP Teknikleri eğitimi 0 (258) 213 0 999 -  0 (532) 100 11 65  numaralı telefondan ulaşabilirsiniz veya Muğla NLP Eğitimini tıklayabilirsiniz.
Bu makale şu konularla ilgili olabilir :nlp - nlp nedir -

Yorumlar